GAM!
Çocukluğumuzda öğretti öğretmenimiz;
Do-re-mi ile başlar
La-si-do ile biter gam...
Ömür mü tükendi müzikle?
Ne gam!
* Aldanma ki şair sözü elbette yalandır. FUZULİ
GEÇİVER SEN!
Beyazlar dökülüyor şakaklarımdan,
İsmin yankılanıyor dudaklarımdan,
Sesin eksilmiyor hiç kulaklarımdan,
Ne olur geçiver sen sokaklarımdan!
Sensizlik yaşanmaz alınan nefeste,
Dinlenir mi söyle sensiz hiçbir beste?
Bir bulut gibi gel, rüzgâr gibi es de,
Ne olur geçiver sen sokaklarımdan!
Hâlâ dudaklarımda hissettiğim tat,
Öylesine zalim ki bildiğin hayat,
Eline geçerse özlem dolu bir fırsat,
Ne olur geçiver sen sokaklarımdan!
Gir gönlüme, gönlünce arzula, tur at,
Kabulümdür, dilersen eğer bir murat,
Sitem etme, kırma gönül, asma surat,
Ne olur geçiver sen sokaklarımdan!
Göster yönümü çoban yıldızı gibi,
Sevap yönlendiren huri kızı gibi,
Kış dolu ömrün, baharı-yazı gibi,
Ne olur geçiver sen sokaklarımdan!
Yokluğa alışkınım bollar ötesi,
Duy isterim sesimi yıllar ötesi,
Görmek, kucaklamak hem yollar ötesi,
Ne olur geçiver sen sokaklarımdan!
Biliyorum benimkisi kötü bir huy,
Kalmasa da âlemde belirgin sop soy,
Dur! Kalıver orda! Hisset! İsmimi duy!
Ne olur geçiver sen sokaklarımdan!
Bakışların olmamalı öylesi sert,
Açmamalı gönlüme bin bir türlü dert,
Kalmasa da evrende yaşayan tek fert,
Ne olur geçiver sen sokaklarımdan!
* Şiir, Allah vergisidir. Hakanî Mehmet Bey
UNUTMAK ÜSTÜNE!
Unutursam, unuturmuşsun
Unutmam ki, unutamam ki....
Unutur muyum?
Unutursan, unuturmuşum (muş!?)
Unutmam ki, unutamam ki...
Unutur muyum?
Unuttuysan, unutur muyum?
Unutmam ki, unutamam ki...
Unutur muyum?
-Ve varsayalım-
Unutsan da;
Unutmam
Unutamam
-Hem asla-
(Yaşadıkça...)
* Bir şairin duruşu nerededir? Şair için bilgi birikimi, şairlik yeteneği, dünyaya bakışı vs. hepten olursa (bir kişide varsa) mı şair olunur, bunlardan biri olsa yeter mi şairlik için? Hasan VAROL
BÖLÜK PÖRÇÜK DİZELER
*
Kış ortasında bile olsa
Sevdiğinin gülümsemesi
Bahardır.
*
Yalnızlığımla barıştım.
*
Tükendim Allah’ım
Al artık beni!
*
Uzun ve yalnız kış geceleri
Uzun ve yalnız yaz günleri
Ya baharlar?...
*
Avuçlarımda yokluğun
Gözlerim nemli, hafif açık
Ben sana hasret öleceğim.
*
Ölüm bizi ayırmadan önce
Yalnızlığa mahkûmiyetim
Acı...
Hem çok acı!
*
Kavlimiz
-Yani sözümüz-
“Ölünceye kadar” dı
Oysa...
?!
* Şiir, mutlak hakikati arama işidir. Necip Fazıl KISAKÜREK
SENSİZLİKLE SENSİZ
Ağaçlarına yazılmıştı senin, sonra benim adım,
Dolaştım o bahçeyi o günlerde gibi adım adım,
Ağaçlar yok olmuştu, bizden bir kök bile bulamadım,
Yoklukla uğraştım bir ömür, ne tuzum kaldı, ne tadım.
Yıllar, yıllar öncesinden beynimde bir şekil, bir gölge,
Kalbimin derinliklerinde aynen yaşayan bir bölge,
Sensizlikle sensiz geçti tüm bir ömür kendime özge,
Yaşamak mı bu? Sensiz yaşamıyorum, istersen; “Öl!” de.
Birkaç harf, bir kelime, bir isim, bir şekil, bir renk, bir ses,
Aydınlanmayan ruhum, açılmayan kapalı bir kafes,
Yıllardır sanki sensizlikle sensiz aldığım her nefes,
Sensizliğime eder isyan ve ölüme eder heves...
* Şair; ruhu filozof, ifadesi şiir adamdır. Bu şiir felsefeden bahsetmeğe mezun olmaksızın onun varlığı ve topluluğu kavrayış örgüsünü taşır. Şair zekâsıyla değil ruhuyla düşünür. Zekâ onu tekniğe kavuşturan vasıtadır. Peyami SAFA
AĞLAMA DUVARI
Ölmek olmasaydı, ayrılığı bilmezdim,
Kahkaha nedir ki? Böylesine gülmezdim,
Sensizliğe kahreder, ölmeden ölmezdim,
Issızlıkta ıssız, aydınlıksız olmazdım.
Kahretmek uygun değil, gülmeye şans varken,
Gün doğmaz gönlümde, sensizlik bana darken,
“Allahaısmarladık!” la yola çıkarken,
Kuru pınarlardan gözyaşımı silmezdim.
Perişan gönlüm, hem küskün, hem darmadağın,
Dertler tükenmeyip olmuşken yığın yığın
Güç aldığımdın, gölgesine sığındığım,
Yoksa karanlıkta, aydınlığı bulmazdım.
Yaşanır gönülde bazen bugün, bazen dün,
Diyemezsin hayaldir evrende gördüğün
Hatıralar karışır, olurlar kördüğüm,
Ben sende, seninle asla bensiz kalmazdım.
Kanatlanır kuşlar, başlayınca ayrılık,
Kördür masamda çerçevesiz ayna, kırık
Boğazımda düğümlenince bir hıçkırık
Sitemle bunalıp, utançla yol almazdım.
Bir sigara içimi için yollar uzak,
İçkiyle kadehlerde yapılırken tuzak,
Yanlışlar doğrularla olursa hep ak,
Yaşamaya küsüp yaşamaktan yılmazdım.
Yaşam geçer gözlerimin önünden an an,
Baktıklarım, gördüklerim anlarım yalan
Rüyalar gerçekleşmez, hayal olur talan,
Derim; “Ölmeden ölmeyi asla bilmezdim”.
* Şair, realiteyi âlimden daha iyi sezer. Alexis CARRELL
GEÇMİŞE ÖZLEM
-Affına sığınarak Sayın Mehmet Akif ERSOY’a-
Medeniyet canavarıyla çıplağız, çoluk-çocuk,
“AT” dediler; yollarda düşkünlüğümüzü unuttuk,
Enflasyon için hep nasihat, bize atılan nutuk,
“Korkma!” dedin Mehmet Akif Ersoy, ama korkuyorum!
Dalgalan dediğin al sancak, sanırım biraz mahzun, Tüten ocak dumanı sonradan zenginlerde uzun,
Millette kalmamış eseri mutluluğun, huzurun,
“Korkma!” dedin Mehmet Akif Ersoy, ama korkuyorum!
Çatmasa da çehresini hilal, kaşlarını biraz,
Ulaşır mı bilmem Yaradan’a ettiğimiz niyaz?
Hiddetle, şiddetle, öfkeyle gelir mi ilkbahar, yaz? “Korkma!” dedin Mehmet Akif Ersoy, ama korkuyorum!
Trafikte ve anarşide kan dökülüyor her an,
Savaş -maalesef- düşmanla değil, içimizde düşman,
İnanma elimizde emanet ettiğiniz vatan,
“Korkma!” dedin Mehmet Akif Ersoy, ama korkuyorum!
Gülüyoruz ağlanacak hallere, kahkaha ile,
Okula, işe, bayrama giderken çekiyoruz çile,
Yorgunluk, alkol, bilgisizlik çare, ölüme bile(!)
Korkma!” dedin Mehmet Akif Ersoy, ama korkuyorum!
Kaldırımlar araçla dolu, slalom yapmak gerek,
Sokağa çöp atanlar, caddeye tükürenler erkek(!) Kahraman sanılanlar korkak, kalsınlar da teke tek,
“Korkma!” dedin Mehmet Akif Ersoy, ama korkuyorum!
“İnsan Hakları” denince dışarda boynumuz bükük,
Sağcının-solcunun çatışmasıyla omzumuzda yük,
Rekabette ise herkes kendini görüyor büyük,
“Korkma!” dedin Mehmet Akif Ersoy, ama korkuyorum!
Zekât, fitre verilmiyor, fakir-fukara değil tok,
Silâhların gölgesinde ne mert, ne de merhamet yok, Kadın-erkek biri birinden farksız, bina-zina çok,
“Korkma!” dedin Mehmet Akif Ersoy, ama korkuyorum!
Avrupa - Amerika’ya gitmek moda, hac yerine,
Rüşvet, iltimas... Bak, bağış-hediye birilerine,
Risk, fiyasko ödül oluyor, gerisi hep bahane
“Korkma!” dedin Mehmet Akif Ersoy, ama korkuyorum!
(AT; AB oldu sonraları, bilinen)
* Şiir, kıskanç bir sevgilidir. Seyfettin ÜNLÜ
VAZGEÇEMEDİĞİM (III)
Gönlümce gördüm, hissettim
Duydum, yaşadım
Avuçlarımda sıcaklığın
Saçlarımda okşayışın
Dudaklarımda tadın
Kulağımda sesin...
Tutamadığım zamanda
Sen,
Hissetmedin!
Ya da duyumsamadın!
Peki...
* Şiir sözcüklerle yazılır. Herkesin duyguları, düşünceleri var, yetseydi herkes şair olurdu. Stéphane MALLARME
YİNE, YENİDEN!
Yalnızlığımı
Yalnızlığımla bölüşüyorum
(Üleşmek anlamında).
Bölünen : Yalnızlık...
Bölen : Yalnızlık...
Kalan : Yalnızlık...
Yine, yeniden...
* Şiir biçimdir, değişik biçimler yaratma sanatıdır. Ama ben, şimdilik buna inanmak istemiyorum. Edip CANSEVER (DÜŞÜNCENİN ŞİİRİ’nden)